„Kim korkmuyor ki?“ dedi geçen gün bir  arkadaş. Anladım ki o da korkuyor, virüsden korkuyor, virüsün onun ve sevdiklerinin hayatına girip yaratabileceği etkilerden korkuyor. Korkusu her davranışından belli oluyor: gözlerinden, sözlerinden ve hareketlerinden.

Sahi korku nedir? Aslında korkuyu çok iyi tanıyorum. Çocukluğumdan beri korkarak yaşayan biriydim.Hayvanlardan korkardım mesela, hata yapıp azar işitmekten ya da birisine zarar vermekten veya yeni bir işe kalkışınca elime yüzüme bulaştırmaktan korkardım. Korku her zaman yanımdaydı. Yoldaşımdı bir nevi ama nasıl bir şeydi bu yoldaşım?

Bende yarattığı duyguyu, daraltıcı hissi çok iyi tanıyordum. Beni ne hale getirebileceğini çok iyi biliyordum onun. Ama bundan başka ne biliyordum ki onun hakkında?

Zamanla korku ile yaşamak için iyi bir yöntem ürettim. Gerektiği zaman cesur olmayı öğrendim. Kısa bir süre için korkuyu bir nevi susturup onu kısa bir tatile gönderirdim. Bu yöntem çok aşırı dozda enerjimi yesede kısa bir süre için istediğime ulaşıyordum. Ama hemen ardından en ufak bir tehlikeyi hissettiğimde hemen geri geliyordu eski dostum korku. Mesela üniversitede okumak için 19 yaşında evden başka şehire hatta başka ülkeye gitmem gerektiğinde. Veya derin suda yüzmekten korktuğum halde kıyıdan ayrılıp açıkta olan adaya yüzdüğümde. Cesaretimi toplayıp hedefime ulaştıktan sonra müthiş bir mutluluk içinde buluyorum kendimi ama ertesi gün yine o adaya yüzmek için aynı korkuyla hatta bazen daha fazlasıyla karşı karşıya kalıyordum.

Korkumun mantığım ile bir ekip oluşturmuş olduğunu fark ettim. „Ya gücün yetmeyip yorulursan, ya ayağına kramp girerse, ya boğulursan?“. Korku bir nevi benim sadece düşüncelerimi değil aynı zamanda vücudumu dondurup benim kapasitemi frenliyordu. Adaya kadar yüzebilmek için pek de uygun olmayan bir başlangıç noktası.

Korkunun amacı aslında bana zarar vermek değil, tam tersine beni korumak olduğunun bilincindeyim. Kendi yeteneklerimi abartıp kendimi tehlikeye sokmamı önlemek amacı.

Korkuyu yaşamış herkes iyi bilir, korku anında olaya mantık ile yanaşmanın hiç faydası yoktur. Gece tek başına uyumaktan korkan çocuğa veya yetişkine, kimse evimize giremez kapılar kilitli, canavarlar gerçek değil diye ne kadar anlatsan boşuna.

Mantık işe yaramayınca nedir korkuya karşı çıkabilen yöntem?

Korku bir duygudur, heyecan gibi, adrenalin salgılatan bir duygu. Ama sadece bir duygudur, benim kişiliğim değil! Yani korkuyu ne kadar benimsesekte ancak kişiliğimizin bir parçası olabilir fazlası değil. Ve onun sizin bir parçanız olmasına siz izin verirsiniz. Bu yüzden ona kişiliğinizde yer vermeyin!

→ Ayrıca korkuyu yenebilmek için istediğimiz zaman onun ellerini bırakabileceğimizi, ondan uzaklaşabileceğimizi hatırlamamız gerekir. Yani kontrol korkunun değil bizimdir!

Hiç bir duygu bastırılarak yok olmaz. Tam aksine, her bastırılmış duygu daha da kuvvetlenir. Dile getirilen duygular genelde tesirini yitirir veya tesirini azaltır.

→ Duygularınızı bilinçli bir şekilde fark edip dile getirin. Ve aynı zamanda şu soruları cevaplayın:

Bu durum için en kötüsü gerçekleşirse ne olur?

En kötü şeyin gerçekleşebilir olasılığı ne kadardır?

Bu durumda olabilecek şeylerin en iyisi nedir?

Korku gelecekte gerçekleşebilecek bir acının beklentisidir! O acı şu an yoktur ve geleceği belirsizdir. Ama onun korkusu şimdi ve burada sizi etkiler sizi hareket edememek duruma getirir.

→ Şimdiye ve buraya geri dönebilmenin en iyi yöntemi kendiniz için şükran ve saygı hissetmenizdir. Kendinizi ve özelliklerinizi düşününce, aynaya bakınca ne için şükran ve saygı hissediyorsunuz? Ne kadar uzun süre bu pozitif duygular içinde kalabilirseniz o kadar korkudan uzaklaşmayı başarırsınız. Ve korkunun yerini sevgi doldulur. Sevgi ile korkuyu yenebilirsiniz! Aynı küçük çocuk korkunca annesine gelip sevgi ile korku hissini yenmesi gibi. UNUTMAYIN, SEVGİ EN İYİ İLAÇ!

Nefes vermek! Ebe olan bir arkadaşım zor bir durumda hep der ki: „Derin bir nefesle atlatırım“. Eskiden çok gülerdim bu söze ama çok faydalı bir teknik olduğunu fark ettim. Dikkatinizi tamamıyla nefesinize yönlendirmek çok etkili bir yöntem. Daha fazla etki yaratmak isterseniz kalbinize odaklanarak nefes alıp vermeniz gerekir. Bu konuyu uzman birinin yardımıyla daha kolay başarabilirsiniz, bana ulaşmaya çekinmeyin.

Sevgi emektir, sevginizi etrafınızdan sakınmayın.

Sevgi bağışıklık sistemini de güçlendiren en güzel ilaç !

Sağlıcakla kalın.